İngiltere’de on binler sokaklara çıktı
İşçi Sendikaları Kongresi’nin (TUC) yaptığı çağrı üzerine, başkent Londra’nın yanısıra Belfast ve Glasgow’da sokaklara çıkan on binlerce işçi ve emekçi, ‘tasarruf tedbirleri’ adı altında krizin faturasının kendilerine kesilmesine tepki gösterdi.
Emekçiler, uluslararası finans krizinin sorumlusunun kendileri olmadığını belirterek, krizin faturasının işçilere ödetilmesini eleştirdi. İngiliz hükümetinin işçi maaşlarına enflasyon oranının altında, (yüzde 1 oranında) artış yapılması önerisine karşı çıkan emekçiler, ücretlerine daha fazla artış yapılmasını istiyor.
TUC Genel Sekreteri Frances O’Grady, “Birleşik Krallık tarihinin en uzun süreli kemer sıkma programının ardından, ekonomik iyileşmeyle birlikte maaşlarda artış yapılmalı. Bu ülkede bir üst düzey yönetici, bir işçiden 175 kat daha fazla kazanıyor” ifadelerini kullandı. O’Grady, protestolara katılımın çok olmasının Başbakanlığa güçlü bir mesaj gönderdiğini dile getirdi.
İngiltere’de işsizlik oranı yüzde 6’ya gerileyerek 2008’den bu yana en düşük seviyeyi görmesine ve büyümenin yüzde 3 olacağı öngörüsüne rağmen mali iyileşme emekçilere yansıtılmıyor. Geçtiğimiz günlerde, 30 yıl aradan sonra iş bırakan sağlık emekçileri, sıfır zammı protesto etmişlerdi. Hapishane çalışanları da benzer bir eyleme imza atmışlardı.
LyFC direnişi 5. yılında
Meksika’da eski devlet başkanı Felipe Calderon döneminde yayınlanan bir kararname ile Luz y Fuerza del Centro (LyFC) adlı devlet şirketinin kapatılmasının ardından binlerce işçinin verdiği mücadele sürüyor. İşçilerin verdiği mücadelenin 5. yılına girmesi dolayısıyla Meksika Elektrik İşçileri Sendikası (SME), başkent Mexico City’de forum örgütledi.
Birçok sendika ve örgüt temsilcisinin de desteklediği forumda söz alan SME Genel Sekreteri Martín Esparza Flores, “Yasadışı kararnameden beş yıl sonra hâlâ ayaktayız, geleceğe bakıyoruz ve direniyoruz” dedi. Flores, sözlerini “Çokuluslu şirketlerin ve faşist hükümetlerin çiğnediği hukukun üstünlüğünü yeniden sağlama mücadelesini sürdüreceğiz” ifadeleri ile sürdürdü.
Forumun ardından işçiler ve destekçiler Mexico City’nin ana meydanına doğru yürüyüşe geçti. IndustriALL da güvencesiz çalışmaya dikkat çektiği pankartları ile yürüyüşte yerini aldı.
Yaklaşık 15 bin işçi, 5 yıldır yeniden istihdam olanağı sağlanması, sendikal haklarının tanınması ve federal hükümetle varılan anlaşmanın uygulanması talebiyle mücadeleyi sürdürüyor.
Endonezya’da genel grev
Endonezya’da, İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun çağrısıyla ülke genelinde yaklaşık 2 milyon işçi sözleşmeli işçilerin kadroya alınması ve ücretlerde artış talebiyle greve gitti.
Birçok şehirden otobüslerle başkent Cakarta’ya gelen işçiler, Cakarta Valiliği önünde toplanarak taleplerini içeren pankartlar açtı. Kızıl renkte kıyafetler giyen işçiler, hükümeti eleştiren sloganlar haykırdı. Eylemin organizatörlerinden olan Muhammed Rüşdi, hükümet sözlerini yerine getirene kadar eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti.
Endonezyalı işçiler geçtiğimiz yıl da asgari ücrete yüzde 50 zam yapılması talebiyle genel grev ilan etmişti. Hükümet, işçilerin kararlılığı sonucunda asgari ücrete yüzde 44 zam yapmıştı.
Belçika’da sosyal yıkım protestosu
Belçika’da binlerce emekçi, hükümetin ‘kemer sıkma’ politikaları kapsamında yaptığı sosyal yıkım saldırılarını 19 Ekim’de protesto etti.
‘Plan Kaktüs’ adı verilen protesto yürüyüşünü Belçika İşçi Partisi (PTB) düzenledi. Brüksel’in merkezindeki Nord Tren İstasyonu önünde toplanan kitle sloganlarla merkez tren istasyonuna yürüdü, ardından miting gerçekleştirildi.
Sosyal yıkım saldırılarına dikkat çekilen eylemde, ‘sosyal yardım kesintileri, büyük şirketlere verilen teşvik priminin artırılması, emeklilik yaşının 67’ye çıkarılması, devlet memuru alımlarının durdurulması ve savaş uçağı alınması için 6 milyar avro harcama yapılması’ protesto edildi.
|