Amerikalı petrol tekelleri, Irakı yağmalamaya hazırlanıyorlar. Merkezi Londrada bulunan ve Saddam Hüseyinin devrilmesinden sonra Irakta önemli rol oynayacağı öne sürülen Irak Ulusal Kongresi (IUK), tekeller ile gizli görüşmeler yapıyor. ABD tarafından yönlendirilen IUKun lideri Ahmed Çelebi, yeni Irak rejiminde devasa petrol rezervlerinin nasıl değerlendirileceğini ele almak üzere, Amerikalı petrol şirketlerinin yöneticileriyle bir araya geldi. Ekim ayı içinde yapıldığı IUK sözcüsü tarafından da doğrulanan görüşmelerin, petrol sektöründe büyük yankı yarattığı belirtiliyor. BP bile tedirgin İngiliz tekeli BPnin yöneticisi Lord Browne, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, İngiliz petrol şirketlerinin şimdiden bir kenara itildiğini söylemişti. Görüşmeleri doğrulayan IUK Sözcüsü Zaab Setna, Petrolcüler, doğal olarak gergin. Onlarla görüşmeler yaptık diye konuştu. ABDnin en büyük petrol şirketlerinin yöneticileri, önümüzdeki ay içinde önemli bir toplantı yapacaklar. Ev sahipliğini Suudi Arabistanın eski petrol bakanı Şeyh Yamaninin yapacağı toplantıda, Irak ve petrol piyasasının geleceği ele alınacak. Toplantıya; Iraklı eski bir askeri istihbarat şefi ile eski bir bakanın katılacağı öğrenildi. Tartışılacak konular ise; Irakın petrol potansiyeli, Suudi Arabistan kadar büyük bir üretici olup olamayacağı ve Saddam sonrasında OPECin (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) dağılıp dağılmayacağı. Üç ülkenin tepkisi İngiliz The Observer gazetesi, IUK ile petrol patronları arasındaki görüşmelerin ortaya çıkmasının, Bush yönetiminin işini zorlaştıracağını yazdı. Gazeteye göre bu tip toplantılar; BM Güvenlik Konseyinde veto hakkı olan Rusya, Fransa ve Çini kaygılandırıyor. Her üç ülke de, Irak ile petrol anlaşmalarına sahipler. Ancak IUK lideri Ahmed Çelebi, Saddam Hüseyinin devrilmesi halinde Amerikalı şirketlere yağlı ihaleler verileceğini söylemişti. Bu açıklama, diğer ülkelerle Irak hükümeti arasında imzalanmış bulunan anlaşmaların iptal edilebileceğini de gösteriyor. Irak petrollerinde en büyük çıkarı olan ülke, Rusya. Irak ile Rusya arasında milyarlarca dolarlık anlaşmalar imzalandı. Hedef OPEC mi? ABD yönetimi, Irak petrolünü ele geçirdikten sonra, bu kaynakları diğer petrol üreticilerine karşı silah olarak kullanmak istiyor. Bush yönetimiyle yakın ilişkisi olan düşünce kuruluşlarının raporlarında, Irak petrolünün tam kapasite ile üretilmesi sayesinde, OPEC kotalarının yerle bir edileceği ve ABDyi sık sık huzursuz eden bu örgütün işlevsizleşeceği kaydediliyor. Bushun ekonomi danışmanlarından Larry Lindsey, Iraka karşı başarılı bir savaşın ticaret için iyi olacağını söylemişti. Lindsey, Irakta rejim değişikliği olursa, dünya petrol arzına günde 3-5 milyon varil daha eklenebilecek. Bu da ekonomi için iyidir diyordu. Daha Iraka saldırı başlamadan, OPECin çatırdamaya başladığı belirtiliyor. Önce özelleştirme! Eğer ABDnin hesabı tutarsa, Amerikan çıkarlarına bağlı bir Irak, beş yıl içinde günde 10 milyon varil petrol pompalayabilecek. Irakın milli petrol şirketleri özelleştirilerek dev tekellerin eline geçecek. Sağcı Heritage Vakfından Ariel Cohen, Eylül ayında konuyla ilgili dikkat çekici bir rapor yayınlamıştı. Raporda; Irak petrol sektörünün etnik temelde üç ayrı şirkete bölüneceği, bunlardan birinin Kuzey Irakta, diğerinin güneyde, bir diğerinin ise Bağdat civarında olacağı yazılmaktaydı. Bu olasılık karşısında paniğe kapılan OPEC üyesi ülkeler, fiyatlar düşmeden önce pazar paylarını yükseltebilmek için kotaları çiğnemeye başladı bile. Bu nedenle, en azından ABD saldırısı başlayana dek, petrol fiyatlarının düşmesi sürpriz olmayabilir. Tekel kârlarında düşüş Bu arada, dünyanın en büyük petrol şirketi olan ABDli ExxonMobil, net kârında 540 milyon dolarlık bir düşüş yaşadı. Dev tekelin rakibi ChevronTexaconun kaybı ise, 900 milyon doları buldu. ExxonMobilin net kârı; bir yıldan uzun bir süredir sürekli düşüş içinde. Chevronun cirosu da, temmuz-eylül ayları arasında başaşağı indi. Bu durumun önemli nedenlerinden birinin; yüksek ham petrol fiyatları nedeniyle kâr marjlarının düşmesi olduğu belirtiliyor. (Evrensel/4 Kasım 2002)
Yanardöner silahlar ABD ile Britanyanın öldürmekten beter eden kimyasal silahlar peşinde olduğu ortaya çıktı. Bu silahlar insanı kör ediyor, deriyi 130 derece ısıtıyor. Rusyanın Çeçen ölüm timinin rehin alma eylemini bitirmek için düzenlediği operasyonda kullandığı fentanil gazının en az 117 rehineyle 50 Çeçenin ölümüne yol açmasının ardından, dikkatler ölümcül olmayan adı altında dehşet saçan ve uluslararası silah anlaşmalarını ihlal eden yeni silahlara çevrildi. New York Times, ABDnin 1950lerden beri ürettiği bu silahlara gelecekte daha çok başvurmayı planladığını belirtirken, Observer Britanyanın ABDyle ortak üretime hazırlandığını yazdı. Ölümcül olmayan silahların düşmanı şuursuz kılarak devre dışı bıraktığı için daha çekici hale geldiğini belirten NY Times, ABDnin yüksek gürültü, parlak ışık, köreltici projektör, tiksinç koku, elektroşok, yoğun duman, süper yapıştırıcı, katılaşan köpük, kaygan yağ gibi türler üzerinde araştırmaları sürdürdüğünü belirtti. Pentagonun 2000de OptiMetrics firmasını fentanil dahil bir dizi kimyasal uyuşturucu konusunda araştırma yapmakla görevlendirdiği kaydedildi. 10 yıllık araştırmaların ardından Mart 2001de Pentagonun mikrodalga yayarak insan derisinde yanma hissi yaratan ve kalabalıkları dağıtan bir silah geliştirdiği aktarıldı. ABDde özellikle kimyasal silah araştırmalarının tam gaz gittiği ve Valium gibi çok satan yatıştırıcılarla afyon grubundan uyuştrucuları silaha dönüştürme konusunda yarış yaşandığı söyleniyor. Dış İlişkiler Konseyinin 1999 raporunda Ölümcül olmayan silahlar daha az şiddete yol açtıkları için daha kabul edilebilir diye tavsiye edilmiş. ABD bu silahları özellikle barış gücü misyonları ve antiterör operasyonlarında kullanmayı planlıyor. Ancak Kaliforniya Üniversitesinin biyo-kimyasal silah uzmanı Mark Wheelis, Ölümcül olmayan silah yoktur derken, Geleceğin Savaşı kitabının yazarı emekli uzman albay Dr. John B. Alexander, bu silahları savunanlara önce kendi üzerlerinde denemelerini tavsiye ediyor. 1993te FBIın Teksas-Wacoda bir tarikata düzenlediği baskında gaz pompalanmasının kaos yarattığı, çıkan yangında 80 kişinin öldüğü de hatırlatılıyor. İnsan zaplayan silah Observer da, ABD ile Britanyanın bu silahlar konusunda gizli görüşmeler yürüttüğünü yazdı. İki ülke düşmanı kör eden veya sersemleten lazer ve insan derisinde yanığa yol açan mikrodalga sistemleri ile fentanil gibi uyuşturucu gazların ortak üretimini görüşüyor. Observer, ışık hızında görülmez enerji dalgaları yayarak deri altındaki su moleküllerini kaynamaya geçiren ve insan derisini iki saniyede 130 derece ısıtabilen mikrodalga sistemlerine askerlerin insan zaplayan adını taktığını aktardı. Görüşmelerde bunların düşmanı caydırıcı araç olarak değerlendirilmekle kalmayıp, hedef alınan ülkelerde ekonomik yaptırımları destekleyici unsur olarak kullanmasının da tartışıldığı belirtildi. ABDnin Enformasyon Özgürlüğü Yasası sayesinde edinilen belgelere dayandırılan bu bilgiler üzerine, Britanyada muhalefetteki milletvekilleriyle silah karşıtları, Tony Blair hükümetinden açıklama yapmasını istedi. (Radikal/4 Kasım 02) |
|||||