Sistemimiz iflas etmiş durumda. Ulaşım, enerji, sağlık sistemlerimizin tamamı, altyapı ve sanayiimiz çöküş halinde. Halkın %80ini dar gelirliler oluşturuyor. Mali kriz içindeyiz, ABD Carterden (1977) beri kötü yönetiliyor.
Bu sözler 2004 ABD başkanlık seçimleri için Demokrat Parti aday adayı Lydon La Rauche tarafından 11 Eylül saldırısından 48 gün önce yapılan bir konferansta söylendi. Konferansta dile getirilenler, ABDnin içinde bulunduğu ekonomik krizin boyutlarının ABD başkanlığına soyunan biri tarafından açıkça itiraf edilmesi, gözler önüne serilmesiydi bir anlamda. Konuşmasının devamında ise, bu krizden kurtulmak için Bush başkanlığındaki ABD yönetiminin Ağustos ayı içerisinde Ortadoğu veya Orta Asyada bölgesel savaşlar çıkarabileceğine dikkat çekmişti La Rauche.
Bu sözler üzerinden geçen iki yılda La Rauche ve onunla aynı düşünceleri taşıyan pek çok ekonomisti, diplomasi uzmanlarını haklı çıkartan gelişmeler yaşandı. 11 Eylül saldırısının hemen ardından ABD, Ekim ayında Afganistana (La Rauche tahmininde yaklaşık olarak 1 ay yanılmış oldu) onun peşi sıra ise Iraka savaş ilan etti.
La Rauchenin bu kadar isabetli tahminlerde bulunması ilk bakışta şaşırtıcı gelebilir. La Rauche ne bir falcı, astrolog, ne de geleceği görme yeteneği olan birisiydi. Bu tahminlerin gerisinde kapitalizmin yasalarını iyi bilmek, kapitalist sömürü sisteminin kriz dönemlerinde dünyayı kana bulamak dahil her yönteme başvuracağını bilmek yatıyor. Ne de olsa kendisi de bu sistemin bir çarkı, onun işleyişinin bir parçası.
Son günlerde yapılan araştırmaların sonuçları ve ajansların haberleri geride bıraktığımız 2 yıl içinde Irak ve Afganistana yapılan saldırılarda öldürülen binlerce insanın dökülen kanlarının boşa gitmediğini, ABDli tekellerin biraz da olsa rahat nefes alabildiğini gösterdi! İşte ajans haberlerinden birkaç örnek.
Ticari uçak siparişlerinin azlığı nedeniyle zor duruma düşen ABDnin iki ünlü uçak üreticisi, Northrop Grummen ile Boeing firmaları, Irak savaşı nedeniyle artan askeri siparişler sayesinde kâra geçti. Northropun 9 aylık cirosu 6.6 milyar dolar, Boeinginki 12.2 milyar dolara ulaştı.
ABD ekonomisi uzun süren durgunluktan çıktı. Temmuz-Ağustos-Eylül aylarını kapsayan üç aylık dönemde ekonomi %7.2 gibi inanılmaz ölçüde büyüdü. Bush taraftarları bu büyümenin Bushun vergi indiriminin sonucu olduğunu söylüyor ise de, genel kanı, Irak savaşı nedeniyle yapılan büyük harcamaların ekonomiye hareket getirdiği şeklinde.
The Washington Post gazetesi yazarlarından Peter Slevinin haberi ise perdenin arkasını biraz daha net gösterebilecek nitelikte. Bushun başkanlık kampanyasına en büyük bağışı yapan müteahhitlik firmaları Iraktaki en büyük işleri alıyor. Müteahhitlik firmaları ile Bush yönetiminin parasal ilişkilerini belirlemek için oluşturulan sivil toplum örgütü (Center for public İntegrity), Irak ve Afganistanda savaş sonrası yeniden yapılanma ihaleleri alan 10 büyük müteahhitlik firmasının Cumhuriyetçilere ve Demokratlara her yıl 1 milyon dolar dolayında bağış yaptıklarını belirlemiş.
Irak ve Afganistanda iş yapan 12 müteahhitlik firması Bushun başkanlık kampanyasına 500 bin dolar katkıda bulunmuş. 2002 ve 2003te Afganistan ve Irakta 8 milyon dolarlık iş alan firmalar Bushun Cumhuriyetçilerine yaptıkları bağış 12.7 milyon dolar. Bağış yaptıkları için daima gözetilen firmaların başında 2.3 milyar dolarlık kontrat ile HBB/Haliburton ve Kellogg Brown &Root grubu geliyor.
Yukarıda verilen birkaç küçük örnek, Kapitalizm savaş demektir! sloganının anlamını somut olarak ortaya koyuyor ve emperyalist tekellerin dünyayı nasıl bir kaosa sürüklemekte olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Kapitalizm savaş demektir, barış sosyalizmle gelecek!
ABD emperyalizmi Iraktan kaç?p kurtulman?n senaryolar?n? haz?rlamaya ve hatta telaş içinde ilk ad?mlar?n? atmaya koyulmuş bulunuyor. Her ne kadar böyle bir seçeneğin gündeme al?nd?ğ? henüz aç?k.bir biçimde ifade edilmiyorsa da, gelişmeler ve tav?rlar bu yönde bir eğilimin kendisini art?k dayatmaya başlad?ğ?n? gösteriyor. Demir pençe alt?nda ezilmesi planlanan Irak halk? k?sa sürede sergilediği direnişle ABD emperyalizmini şaşk?na çevirdi. Bu bir başlang?ç say?l?r, Washington barbarl?ğ?n?n esas bedelini, asker kayb? bağlam?nda olmasa bile, bundan sonra ödemek zorunda kalacakt?r. Konuya s?k s?k emsal gösterilen V.etnamda ABDnin savaş makinas? y?llar boyu ölüm kusmuş, 55 bini aşk?n kay?p vermişti. Bağdatta her Amerikan askeri düştüğünde tüm ABD dehşete kap?l?yor, Vietnam hezimetini hayalinde canland?r?yr.
ABDnin kay?p say?s?n?n düzenli art?ş?, ufukta bir umut ?ş?ğ?n?n belirmemesi, tam tersine direniş eylemlerinin bir çorap söküğü gibi ülkenin dört bir köşesine yay?lma seyri izlemesi süreci h.zland?rd?. Ardarda Amerikan helikopterlerinin düşürülmesi, büyük ölçekli intihar eylemlerinin başar?yla sonuçlanmas?, direniş hareketinin, ileri bir s?çrama kaydetmesinin yan? s?ra, art?k teknik bir performansa sahip olduğunu da kan?tlad?. Bu şekilde oluşan güçler dengesi, zaman?n art?k h?zla işgal güçleri aleyhine ilerlemesine ve işgale seyirci kalan kesimlerin oran?n?n h?zla azalmas?n? yol açıyor.
BM ve K?z?lhaçın personelini geri çekmesi ve ard?ndan Washingtonun en sad?k müttefiği İspanyan?n elçilik personelini uyduruk bir bahaneyle geri çağ?rmas? bir dönüm noktas?na do&curr.n;ru gidildiğini gösteriyor. Böylece, ABD emperyalizminin döşemesini kendisinin yapt?ğ? may?n tarlas?nda tek baş?na kalmas? olasılığı ciddiyet kazand?. İnisiyatifi koruduğunu, duruma hakim olduğunu kan?tlamak, dökülmeyi dengelemek için ABD Kongresi astronomik rakamlarla ifade edilen askeri harcamalar? onaylad?, işgal güçleri Bağdat çevresinde dehşet saçan operasyonlar başlatt?lar, baz? mahalleleri top ateşine.tuttular, gecenin karanl?ğ?nda F-16 savaş uçaklar?yla terörist av?na ç?kt?lar. Bu telaş ve h?rç?nl?k, hız kazanan gelişmelerin seyrini bozmaya, yönünü değiştirmeye yetmedi ve yetmeyecek. itekim Japonya asker göndermeyi reddetti, Güney Kore ise verdiği sözden daha fazla katk?da bulunamayacağ?nı aç?klad?. Paul Bremerin aniden Washingtona çağr?lmas? ile aleni bir nitelik kazanan ve İ alyan askeri güçlerine karş? düzenlenen eylemle daha da perçinlenen ç?kmaz baz? ciddi gazeteler taraf?ndan Iraktan kaçan kaçana başl?ğ? alt?nda manşetten veriliyor.
ABD cephesinde de h?zla ilerleyen benzer bir çözülme gözlemlenmeye başland?. Yak?n zamana kadar Bush yönetimini alk?şlayan ve destekleyen Amerikan politikac?lar? yavaş yavaş çatlak ses ç?karmaya, savaş?n mimar? say?.an Rumsfeldin azledilmesini talep etmeye başlad?lar. Washingtonda 30 bas?n şirketinin temsilcileri Pentagona, Irakta ABD askerlerinin gazetecilere karş? sald?rganl?klar?n? k?nayan bir protesto mektubu yazd?lar. 1700 Amerikan ve Kanada gazetesinin abone olduğu Associadted Press (AP) bas?n ajans?n?n yönetim kurulu başkan? da Pentagona benzer bir mektup yazarak, ayn? konudaki tedirginliğini dile getirdi. ABDnin bas?n kuruluşlar?, televizyon şirketleri aske. Jescican?n efsanesine bol bol yer veriyor, kitab?n?n promosyonunu yap?yor ve bu yolla Pentagonun politikas?n? teşhir ediyorlar. Propaganda mahiyetinde de olsa Washington Post sayfalar?n? George Sorosa açt?. Borsan?n bu ünl¨ spekülasyoncusu söyleşide; Bushun Beyaz Saraydan kovulmas?n?n bundan sonra varl?ğ?n?n temel amac? olduğunu iddia etmekte, servetinin 15,5 milyon dolar?n?, 2000 y?l? kampanyas?na verdiği deste¤.in 100 kat?n?, ona rakip demokrat adaylar?n hizmetine sunacağ?n? söylemekte, Bushun baş?nda bulunduğu ABDn?n dünya için bir tehdit teşkil ettiğini, ne zamanki Bush ya bizimlesiniz ya dabize karş?s?n?z dediğini duyduğumda Almanlar? hat?rl?yorum demektedir.
Esas olarak Irak halk?n?n yiğit direnişi, diğer taraftan kamuoyunun artmaya başlayan bask?s?, ABD emperyalizminin Bağdatta dişlerinin iyice k?r?lmas?n?n ortam?n? haz?rl?yor. Onu ne Bremerin azarlanmas? ya da azledilmesi, ne.de Ahmet Çelebinin bir anayasa yazmas? kurtar?r. Kaç?ş? örgütlemek için at?lmaya başlanan ad?mlar?n esneklik hakk? yoktur. Çünkü böyle bir ihtimali ABD emperyalizminin kendisi baştan yok sayd?. Donald Rumsfeld, asker say?s?n?n Mart ay?na kadar düşürülmesinin planlad?ğ?n?, bir dönüşüm sisteminin uygulamaya konmas? sonucu mevcut birliklerin zamanla yerlerini başkalar?na b?rakacaklar?n? aç?klad?. Colin Powell.egemenliğin bir an önce Irak halk?na devretmek istediklerini belirtti. Tony Blair nerdeyse illegaliteye çekilmiş durumda. Oysa k?sa bir süre öncesine kadar Blair günübirlik boy gösterisinde bulunuyor, Ira? işgal etmekle insanl?ğ?n geleceği için bir ad?m att?klar?n? iddia ediyordu.
Fakat bunlar Irak halk?n?n direnişini dizginleyip k?rmaya yetmeyecektir. Kaç?ş atmosferinin egemen olmas? ile birlikte Irak halk?n?n öfkesi daha da ivme kazanacakt?r. Ayr?ca, ABD emperyalizmi geri çekilme için haz?rlamakta oldu&cu.ren;u senaryoyu uygulamaya koymakta ne kadar zorluk çekeceği ve nihai takvimi Irak halk?n?n saptayacağ? çok k?sa sürede görülecektir. Irak halk? ülkesini tahrip eden, insanlar?n? katleden, onurunu ayaklar alt.na alan ABD emperyalizmine sağ salim geri çekilme hakk? tan?mayacakt?r.