24 Aralık iş bırakma eylemlerinden..
Herkese ücretsiz-eşit-ulaşılabilir sağlık hakkı!
Diyarbakır: Diyarbakırda TTB ve KESK üyeleri eylemlerini birleştirdiler. Devlet Hastanesi önünde yapılan açıklamada konuşan Tabip Odası Başkanı, sosyal güvencesi olmayan hastaların sağlık hizmetlerinden yararlanamadığını belirtti.
Bursa: Bursa SSK Şevket Yılmaz Hastanesi önünde toplanan sağlık emekçileri hastalara ve yakınlarına, iş bırakmalarının nedenlerini anlattılar. Bursa Tabip Odası Başkanı, sağlık çalışanlarının ülke genelinde gerçekleştirdiği iş bırakma eyleminin, hekimlerin özlük haklarının iyileştirilmesi ve vatandaşların kaliteli sağlık hizmeti alabilmeleri amacıyla düzenlendiğini belirtti.
Antalya: Sağlık emekçileri Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi poliklinik girişinde toplandı. Yağışlı hava nedeniyle katılımın az olduğu eylemde açıklama yapan Antalya Tabip Odası Başkanı, 5 Kasımda gerçekleştirdikleri iş bırakma eyleminin ilgililer tarafından yeterince dikkate alınmadığını, bu nedenle ikinci kez eylem yaptıklarını söyledi. Eylemde, AKP sağlığa zararlıdır!, Hastalar müşterilerimiz değildir! dövizleri taşındı.
Samsun: Samsun il merkezi ile ilçelerdeki çeşitli hastane ve sağlık ocaklarında çalışan sağlık çalışanlarının büyük bölümü eyleme katıldı. Sağlık çalışanları, hastaneye gelen hastalar ile yakınlarına iş bırakmalarının gerekçelerini anlatarak destek istediler. 5 Kasımdaki eylemden dolayı soruşturmaların sürmesi eyleme katılımı zayıflatan bir etken oldu.
Bolu: İzzet Baysal Devlet Hastanesinde açıklama yapan Bolu Tabip Odası Başkanı, İzzet Baysal Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Devlet Hastanesinde doktor arkadaşlarımız eylem yapıyorlar. Boludaki hastanelerde doktorlar poliklinik hizmeti vermiyorlar. Hastanelerde acil servislerde yatan hastalara ve çocuk hastalara hizmet veriliyor. Eylemin amacı, sağlık çalışanlarının insanca yaşayacakları bir ücretin verilmesini sağlamaktır dedi.
Zonguldak: Zonguldak Devlet Hastanesi önünde SES Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada; halka parasız, nitelikli, ulaşılabilir ve sosyal hizmet sunma talebinde ısrarlı olduklarını, insanca yaşanabilir bir ücret alma, işyerlerine ve iş güvencelerine sahip çıkmakta kararlı olduklarını ifade edildi. Bu ülkenin sağlık politikaları, ne İMF, ne Dünya Bankası, ne de Dünya Ticaret Örgütü ve onun yerel işbirlikçileri belirleyebilir. Bunu belirleyecek olan halkımız ve bizleriz denildi.
Afyon: Afyon Tabip Odası Başkanı, sağlık alanındaki sorunların çığ gibi büyüyerek arttığına dikkat çekerek, Sağlık çalışanlarının özlük haklarında beklenen düzeltmeler hala yapılmamıştır. Aksine, yeni yapılan düzenlemelerle sağlık çalışanları, sözleşmeli statüde, iş güvencesiz olarak çalıştırılmak istenmektedir dedi. Afyon Devlet ve Afyon Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) hastanelerinde yapılan basın açıklamalarının ardından doktorlar işbaşı yaptılar.
Elazığ: Elazığ-Bingöl-Tunceli Tabipler Odası Başkanı Selçuk Bulut, sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemine sadece hekimlerin değil, hasta yakınlarının da destek verdiğini söyledi. Eyleme katılan sağlık çalışanlarıyla birlikte Elazığ Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yapıldı.
Sivas: Sivas-Erzincan-Yozgat Tabipler Odası Başkanı tarafından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde bir basın açıklaması yapıldı.
Eylemde sağlık emekçileri ve tıp öğrencileriyle
konuştuk...
Taleplerimiz karşılanmazsa
yine burada olacağız!
1. sağlık emekçisi: Sağlıkta tasarruf ölüm demektir. Bizler insanca yaşamaya yeterli ücret istiyoruz. 5 Kasım eyleminden sonra başlatılan soruşturmaların geri alınmasını istiyoruz. Sağlıkta dönüşüm programına karşıyız. Bu talepler için buradayız, taleplerimiz karşılanmazsa yine olacağız.
Sahtekarları aramızda görmek istemiyoruz. Kuklaları aramızda görmek istemiyoruz. Aramıza girmeye çalışıyorlar. Bizden yana tavır alıyormuş gibi gözüküyorlar. Ancak hepsi yalancı, gereken yanıtı burada veriyoruz. Yine vereceğiz.
2. sağlık emekçisi: Bizler insanız ve insanca yaşamak istiyoruz. Aldığımız ücretler normal yaşayacak düzeyin çok çok altında. İnsana hizmet etmeyi amaç edinmiş hekimlik mesleğinin birer emekçileri olarak sesleniyoruz: Devletin vermiş olduğu ücretin insanca yaşamaya imkan vermemesi bu ülkede insana değer vermediğini gösterir. Bu, sermayeci anlayıştır. Bundan dolayı tepkileri baskılarla yok etmeye çalışır, bu da onların faşist yüzüdür.
3. sağlık emekçisi: Mücadeleyle kazanılmış haklarımızın gaspı söz konusu. Göstermelik eylemler değil, hizmet üretiminden gelen gücün kullanımını temel alan ama süresiz iş bırakmaya varacak biçimde eylemler yapmak gerekiyor.
Ülke genelinde binlerce sağlık emekçisi iş bıraktı bugün. Bu yanıyla başarılı bir eylem oldu. Sermayenin sistematik olarak yapmaya çalıştığı yapay ayrımlara rağmen emekçilerin eyleme katılımı yüksek oldu. Basın açıklaması sırasında eyleme katılan AKP milletvekillerinin protesto edilmesi, kitlelerin AKPnin emekçi düşmanı yüzü hakkında taşıdıkları bilincin bir göstergesidir.
Haklarını aramakta duyarlılaşan emekçilere önderlik edecek bir örgüt gerek. KESKin henüz bunu yapacak iradesi ve gücü yoktur. 5 Kasım ve 24 Kasım eylemlerinin başarılı olması TTBnin duyarlı emekçilere güven vermesiyle gerçekleşmiştir. KESK 5 Ocakta yeni eylem programını belirlemek üzere Danışma Meclisini topluyor. Burada çıkacak eylem programı ancak emekçilerin inisiyatifi ile hak alıcı bir çizgiye kavuşacaktır.
Bir grup tıp öğrencisi: Öncelikle bizim açımızdan katılım az. Bunun nedenlerinden biri tıp öğrencilerinin kendini kurtarmış saymalarıdır. Ancak bu böyle değil. Bugünün tıp öğrencileri yarının hekim adayları olarak sağlıkta yaşanan sorunlar bizleri birebir ilgilendirmektedir. Bu yüzden tıp öğrencilerinin örgütlenmesi önemlidir. Ayrıca bizlerin alanlara dökülmesine neden olan yasaları çıkaran sermaye yanlısı hükümetin adamlarının eylem alanına gelmesi hiçbir anlam ifade etmediği gibi tamamıyla halkı kandırmaya yönelik bir girişimdir. Yine eyleme katılan CHPli milletvekillerinin durumu da aynıdır. Onlar da hükümet olsa değişen bir şey olmaz.
AKPnin sağlıkta dönüşüm programı varolan sorunları gidermeye yönelik değil, sermaye yanlısı adımlarla varolan sorunları derinleştirmekte ve yenilerini ortaya çıkarmaktadır. Sermayeci anlayışla hiçbir sorun halledilemeyecektir. Sağlık sorunları daha da artacaktır. Sağlık sorunlarını çözmenin yolu sağlığı, sermayenin boyunduruğu altından çıkarıp halkın ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde şekillendirmekten geçmektedir.
Sağlık alanındaki bu saldırıyı püskürtebilmek, başta sağlık alanındaki emekçilerin olduğu kadar toplumun ezilen tüm bileşenlerinin ortak mücadelesinden geçer. Bu bağlamda biz ATO TIP ÖĞRENCİLERİ KOMİSYONU olarak mücadelenin aktif bir bileşeniyiz. Çağrımız başta tıp öğrencileri olmak üzere tüm öğrencileredir. Bu haklı mücadelenin katılımcısı olmalıyız. Herkese eşit, parasız, nitelikli sağlık! Sermaye çıkarlarına göre değil eğitime, sağlığa bütçe!
İzmirde 24 Aralık iş bırakma eylemi
İzmirde 24 Aralık günü SES ve TTBnin örgütlü olduğu sağlık merkezlerinde hayata geçirilen iş bırakma eyleminde, üç hastane önünde merkezi katılımla basın açıklamaları yapıldı. SSK Tepecik, Yeşilyurt Devlet Hastanesi ve Konak Eğitim Hastanesinde yapılan basın açıklamalarının yanı sıra diğer hastanalerde de %60 oranında katılımla iş bırakma eylemi gerçekleştirildi.
Konak Eğitim Hastanesi önünde yapılan eyleme yaklaşık 250 emekçi katıldı. Burada açıklamayı İzmir Tabip Odası Sekreteri Mustafa Vatansever yaptı. Vatansever, Hergün hastaların hastahane kuyruklarında acı çektiği, hekimlerin 32 saat nöbet tutmak zorunda bırakıldığı, hastanelerin kâr kaynağı, hastaların müşteri olarak görüldüğü bir ortamda görevimizi yerine getiriyoruz dedi. Sözleşmeli personel, Genel Sağlık Sigortası ve Aile Doktorluğu uygulamalarının özelleştirmelerin bir adımı olduğunu vurgulayarak, bu saldırıların uluslararası planda İMF ve DBnin direktifleri doğrultusunda uygulanmak istendiğine dikkat çekti.
Eylemde Ücretimiz, iş güvencemiz, sağlık hakları için biz hekimler grevdeyiz/TTB pankartının yanı sıra SES ve Eğitim-Sen pankartları açıldı. Parasız eğitim, parasız sağlık!, İşçi memur elele genel greve! sloganları atıldı.
İzmir Yeşilyurt Araştırma ve Devlet Hastanesinden
bir doktorla 24 Aralık eylemi üzerine konuştuk...
Halkı da içine alan güçlü eylemler!
- Eylemi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeterli düzeyde çalışma yapıldığına inanmıyorum. Sınırlı yapılan çalışmaya karşın işyerimizde eyleme katılım oranı iyiydi. Ancak saldırının boyutu düşünüldüğünde yetersiz olduğunu söyleyebiliriz.
- Eylem nasıl geçiyor, katılım sizce yeterli mi?
Katılım elbette yeterli değil. Tabipler Odası temsilcileri yeterli çalışma yapmadıkları için katılım az oldu. İşyerimizdeki haklı eylemliliğimizde yalnız kalmamamız (Eğitim-Sen üyeleri ve Türk-İşin desteği) bizi mutlu etti. 5 Kasım eylemiyle karşılaştırma yaparsak işyerimizde eyleme katılım aynı oranda diyebiliriz.
- Devletin sağlık ve eğitim başta olmak üzere kamu hizmetlerini çalışanları ile birlikte tasfiye etme niyeti var. Bu kapsamlı tasfiye saldırısı İMFye verilen niyet mektuplarında da belirtiliyor. Bu kadar kapsamlı bir saldırı söz konusu iken sendikaların tutumu sizce nasıl?
Çok kısa ve öz söylemek gerekirse sendikalar saldırının büyüklüğünü anlamış değil. Kendi varlıkları ortadan kalkacak, farkında değiller. Bu tutumu anlamak mümkün değil.
- Saldırıyı püskürtmek için ne yapılması gerekiyor?
Daha organize, katılımlı, halkı da içine alan güçlü eylem ve süreklilik taşıyan eylemler gerekiyor. Dünyada bunun örneklerini görüyoruz. Sağlık çalışanları Latin Amerikada 9 ay gibi süren uzun soluklu eylemlilik süreci ile saldırıları püskürtmeyi başardılar. Biz de yapabiliriz.
Kızıl Bayrak/İzmir
|