İçindekiler:

14 Şubat 2024
Sayı: KB 2024/03

Greif kriterleri ile Greif'in izinden ileri!
Hafize Gaye Erkan gitti...
6 Şubat 2023: Suçlusunuz, hesap vereceksiniz.
Deprem bölgelerinde barınma krizi sürüyor
Kürt sorununda yeni bir dönemeç
Meloni'nin Türkiye ziyareti
Rejimin pervasızlığı ve işlevsiz kurumlar.
Gelir eşitsizliğinde tarihi zirve
AKP'nin "gerçek belediyeciliği"
Greif direnişi ve işgalinin 10. yılı üzerine
Sendika üye istatistiklerine yansıyan gerçek
İliç'te göz göre göre katliam suçu
Toprağın belediyelileştirilmesi
ve belediye sosyalizmi
Halk hareketleri batıyı telaşlandırıyor
İsrail soykırım saldırısını Refah'a taşıdı
İsrail soykırım suçundan yargılanacak
ABD'nin İran'a "dolaylı" saldırısı
Ukrayna savaşında 3. yıla doğru!
AB'den Ukrayna savaşına "destek"
Frankfurt Havalimanı'nda işçilerin hakları hedefte.
Greif direnişi kadın işçilere yol gösteriyor...
Deprem bölgesinde kadınlar affetmiyor!
DGB'den sömestr seminerleri
MEB 2024-2028 Strateji Planı
Eğitim "gerici kuşatmanın" kıskacında
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

Frankfurt Havalimanı’nda işçilerin hakları hedefte…

İşçilerin birliği ve mücadelesi belirleyicidir!

 

On binlerce çalışanıyla Almanya’nın en büyüğü olan Frankfurt Havalimanı, sık sık hak gaspları, düşük ücretler ve kötü çalışma koşullarıyla gündeme geliyor.

Frankfurt Havalimanı taşeronlaştırmanın da en yoğun yaşandığı yerlerden biri. Havalimanının ana işletmeci firması Fraport. Bunun yanı sıra, “anti-tekel” yasası gereği bir başka işletmeci firma daha olması gerektiği için, çok daha küçük bir kısmını ise Wisag işletiyor.

Almanya’nın yanı sıra, Türkiye de dahil onlarca ülkede faaliyet yürüten Fraport, yarıdan yarıya bir kamu ve özel sermaye ortaklığına dayanıyor. Havalimanında Fraport’a bağlı çalışan onlarca taşeron firma var. Bunların başında Fraground geliyor. Birkaç kez isim değiştiren bu firma, daha önce Fraport’un “Tochtergesellschaft”ı (bağlı kuruluş, iştirak) olarak adlandırılıyordu. İşçi sayısı gittikçe artan bu firmada çalışanlar, sosyal haklar, ücretler ve çalışma koşulları bakımından Fraport çalışanlarından daha kötü durumdalar. Fraport bu firmayı gelecekte tamamen kendi yerine ikame etmek istiyor.

Halihazırda Fraport’un 9.000, Fraground’un ise 4.000 civarında çalışanı bulunuyor. Fraport yıllardan bu yana Fraground’dan işçileri kadrosuna almayı durdurmuş bulunuyor. Böylece adım adım tasfiye edilirken, onun yerine Fraground geçiriliyor. Bununla amaçlanan asıl şey ise, çalışanların kazanılmış haklarını gaspzetmek.

Taşeronlaştırmanın süreklileştirilmesi açısından en kritik eşik 2017’de yaşandı. Fraport o zamana kadar Fraground (o zamanki ismi ile APS) üzerinden işe giren çalışanları belli bir müddet sonra kadroya almakla mükellefti. Fakat Fraport bir takım ayak oyunları ile bu yükümlülükten sıyrılmayı “başardı”. Bir kelime oyunuyla “Tochtergesellschaft”, “Gemeinsemer Betrieb”e (bir işi birlikte yapan iki ayrı işletme anlamına geliyor) çevrildi. Böylece her şey kitabına uyduruldu. Herkesin iş sözleşmesi aynı kalmaya devam etti.

Taşeron çalışmanın devam ettirilmesi çabasında Fraport yalnız değildi elbette. Hala da iş başında olan ve her ikisi de Ver.di listelerinden seçilen, Fraport ve Fraground işçi temsilciliklerinin de bunda büyük bir katkısı var. Söz konusu kararın altında bu iki temsilciliğin imzası var. Eğer bunlar “Gemeinsam Berieb” adı altında dönen oyunlara ortak olmayıp onaylamasalardı, dahası bu konuda işçileri uyarıp, mücadele konusu yapsalardı, bu uygulamanın hayata geçmesi mümkün olmayabilirdi.

Aradan yıllar geçtikten sonra, geçenlerde Fraport, sayfasında Fraground İşçi Temsilciliğinin feshedildiğini duyurdu. Karar, açılmış bir mahkemenin bir kararına dayandırıldı. Fraport İşçi Temsilciliği’nin içinde sayısal çoğunluğu Ver.di listesinden seçilen kişiler oluşturuyor. Yanı sıra başka listelerden seçilen bir takım “muhalif” kişiler de var. Bunlardan kimileri, Fraport ve Fraground işçi temsilciliklerinin birleştirilmesi talebiyle iş mahkemesinde açtıkları bir davanın sonucunda, mahkeme iki işçi temsilciliğinin birleştirilmesi yönünde karar veriyor.

Konuyla ilgili çok çeşitli açıklamalar yapılıyor. Mahkemeyi kazananlar bunu, tüm çalışanlara eşit haklar sağlanması yolunda atılmış önemli bir adım olarak sunarken, Fraground İşçi Temsilciliği ise, Fraport yönetiminin, kendilerinin işçiler için verdikleri mücadeleden rahatsız olduğunu ve bu yüzden de Fraport İşçi Temsilciğiyle el ele vererek, kendilerini tasfiye ettikleri iddiasında bulunuyor.

Fraport ve Fraground’da tek işçi temsilciği için önümüzdeki dönemde seçime gidilecek. Yıllardır havalimanındaki gelişmeleri yakından takip eden ve yer yer de müdahil olmaya çalışan BİR-KAR İşçi Komisyonu da konuyla ilgili bir bildiri yayınladı. Bildiri metnini aşağıda yayınlıyoruz…

***

Fraground Betriebsrat’ının feshedilmesi üzerine…

Taşeronluk kaldırılsın, herkese eşit haklar, tek Betriebsrat!

Değerli işçi arkadaşlar,

Fraport yönetimi 16 Ocak 2024 tarihinde Fraground İşçi Temsilciliği’nin (Betreibsrat) feshedildiğini duyurdu. Fesih kararı, Fraport ve Fraground Betriebsratlarının birleştirilmesi talebiyle açılmış bir mahkeme kararına dayandırılıyor.

Bu gelişmeyle ilgili farklı kesimlerden, çoğu da birbiriyle çelişen açıklamalar yapılıyor. Herkes kendine göre “haklı”. Bu durum doğal olarak işçilerde bir kafa karışıklığına sebep oluyor.

Arkadaşlar, biz işçiler, kimin ne dediğine göre değil, atılan bir adımın bizim lehimize mi, yoksa aleyhimize mi olduğuna bakarak karar vermeliyiz. Yapılan kısır tartışmaların, sorgulamamız ve tartışmamız gereken asıl sorunlarımızı ve taleplerimizi gölgede bırakmasına izin vermemeliyiz.

Kapitalistler biz işçileri bin bir yolla bölüp parçalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Buna çoğu zaman sendikaları ve Betriebsratları da alet ediyorlar. Bizler prensip olarak her zaman işçilerin birliğinden yana olmalıyız. Bu açıdan işçileri layıkıyla temsil eden tek bir sendika veya tek bir Betriebsrat olması bizim faydamızadır.

Bugün havaalanında işçileri, sendika ve Betriebsrat da dahil bölen ve çok başlılığa sebep olan asıl şey taşeronlaştırmadır. Taşeronluk sisteminin amacı işçileri bölmek, onları daha ucuz, daha esnek ve daha çok çalıştırmaktır. Aynı işi onlarca değişik firma yapmakta, binlerce işçi aynı işi yaptığı halde eşit haklardan faydalanamamaktadır. Farklı iş sözleşmelerine tabi olmak eşit hakların önündeki en önemli engellerden biridir.

Bugün gittikçe artan teşeronluk sisteminin devam etmesinde, Fraport ve Fraground Beriebsratlarının da payı var. Fraport belli bir süreyi dolduran taşeron işçileri kadrosuna almakla yükümlüydü. Fakat 2017’de yapılan bir anlaşmayla bu yükümlülükten kurtuldu. “Gemeinsamer Betrieb” (ortak işletme anlamına geliyor) diye bir formülle taşeronluk sistemi kitabına uyduruldu. Bu kararın altında maalesef hala görevde olan Fraport ve Fraground Betriebsratları ile Ver.di sendikasının imzası var.

Dolayısıyla bizim asıl talep etmemiz gereken şey, taşeron çalışmanın kaldırılması, herkese eşit haklar tanınması, eşit işe eşit ücret verilmesi, işçileri hakkıyla temsil eden tek bir sendika ve Betriebsrat olmalıdır.

Arkadaşlar, havaalanındaki çoğu işçinin, sendika ile işçi temsilciliklerinden memnun olmadığı bir gerçek. Ancak bunu sadece ifade etmek sorunu çözmeye yetmez. Bu sorunun bir tarafı da biz işçileriz. “Herkes hakkettiği gibi yönetilir” diye bir söz var. Eğer bizler sorunlarımıza karşı duyarlı olmazsak, bilinçlenip örgütlenmez ve mücadele etmezsek hiçbir şey değişmez, aksine daha da kötüye gider. İşçilerin gerçek temsilcileri ancak haklarına sahip çıkan, bilinçli, birleşmiş ve mücadele eden işçilerin içinden çıkabilir. Yoksa dört yılda bir karşımıza çıkan, ne için aday olduğu belli olmayan kişilere oy vermek temsilci seçmek değildir. İçimizde en kararlı, en bilinçli ve en tutarlı kişileri temsilci seçmeliyiz.

Bundan dolayı, önümüzdeki dönemde tek bir Beriebsrat için yapılacak yeni seçimlerde tutumumuza, aşağıdaki talep ve prensipler yön vermelidir:

Taşeronluk sistemi kaldırılmalı, eşit işe eşit ücret, en ileri haklar herkese eşit tanınmalıdır!

Söz, yetki, karar işçilerde olmalı, işçilerin onayı olmadan hiçbir şeyin altına imza atılmamalıdır!

Aşağıdan yukarıya gerçek bir işçi demokrasisi işletilmeli, kimin temsilci olacağı işçilerin ortak kararıyla belirlenmelidir!

İşçiler adına yapılan her görüşme eksiksiz ve sansürsüz olarak işçilere aktarılmalıdır!

Sendika veya Betriebsrat’ın görevi sadece iki yılda bir toplu sözleşme yapmaktan ibaret değildir. İşçilerin eğitimi, bilinçlendirilmesi ve örgütlenmesi de en temel görevlerden biridir!

Bir sendikacı veya Betriebsrat üyesinin maaşı bir işçinin ortalama maaşını geçmemelidir!

BİR-KAR İşçi Komisyonu

1 Şubat 2024